Gazeteler baskıları durdursun. Televizyon yayınları kessin. Filmin fragmanı hakkında detaylara boğulmaya hazırız.
İmparatorluğun yükselişe geçtiği bir döneme tanıklık edeceğiz.
Suç örgütlerinin altın çağına geçiş yaptıkları zaman diliminde, sadece güçlüler ayakta kalacak.
Arayış içinde olan yüzlerce zeki yaşam formunun seçimlerini göreceğiz. En bariz örnek 190 yaşında olduğunu söyleyen Chewbacca olacak.
Asla ve asla dememeyi öğreneceğiz. Bunu Han Solo öğretecek. Yapmam dediği her şeyi yapmak zorunda kalacağını göreceğiz.
Star Wars Evreni Türkiye hayranı olarak, bu filmden beklediğimi alacağım.
Beklediğim ise: “Hiçbir konu olmaksızın bol efektli bir görsel şölen.”
2016 yılında, Temmuz ayında senaryo ilk kez sızdırıldığında böyle bir yorum gelmişti…
McCaig açıklamasında “Senaryo şimdiye kadar yazılmış en iyi Star Wars hikayesi olabilir. Okurken hem güldüm, hem de ağladım. Gerçekten şanslısınız.” dedi.
Buradan açıkça, tamamen beklendik şeyler olacak. Alışılmışın dışına çıkılmayacak diyorum. Nasıl mı?
Şahin bir kumar masasında kaybedildiği orijinal üçlemede dile getirildiyse, filmde aynen göreceğiz. Fragman bunu işaret ediyor.
12 Parsek sıçramasına Güç Uyanıyor’da bile dile getirildiyse bunu yine göreceğimizi söylüyorum.
En azından bildiğimiz hikayelerden farklı bir hikaye çizemeyecekler. Bu beni rahatlatıyor.
Qi’ra
(Kadınlar her zaman her şeyi hisseder.) Filmin izlenebilir bütçesine çok büyük bir katkı sağlayacak önemli karakter. Kişiliği hakkında en az Solo kadar özgür yapısı olacak. Ekibin bir üyesi haline gelecek. Göz kamaştıran yıldız ve uğruna savaşılacak bir kadın. Han Solo’nun acaba ilk aşkı mı? İlk aşkı ise kaybı derin bir yara olur.
TIE Fighter ve Falcon it dalışında, bazı yeni tür silahlar gözüme çarptı. Hadi hayırlısı…
– Bize katılırsan sonsuza kadar yaşayacaksın.
Ölümsüz Han Solo. Yıllar sonra bile hatırlanacak biri olacaksın. Bu cümle güzel. Han Solo sonsuza kadar hatırlanacak. Star Wars Evreninde ve gerçekte. Bu cümle, bulunduğu dönemin kimyasını yalayıp yutmuş olan bir simyacının ölümsüzlük çalışmasını anlatmıyor. Bu cümle, döneminin muhalif bir edebiyatçının eserlerini sonsuza kadar yaşatabileceğini anlatıyor. Han Solo ise, ne bir simyacı ne bir edebiyatçı. Sadece kafası güzel bir kaçakçı…