Bu yürümek değil diye düşündü.

Darth Vader’ın bacakları dayanılmaz derecede hantaldı. Bacakları ve Mustafar’dan sonra aldığı kol durasteelden değildi, daha kalitesiz bir metalden yapılmıştı. Bu yüzden zırhının iç astarı sürekli bacaklarının belli noktalarına takılıyordu.

Yapay ayakları botları için çok küçüktü ve topuklarından yükseltilmişti. Bu nedenle Vader öne devrilmemek için çok daha dikkatli yürümek zorundaydı.

Belden aşağı yapay vücudu o kadar ağırdı ki, her zaman zemine çakılıymış gibi hissediyordu.

 

 

 

Bu duymak değil diye düşündü.

Mustafar’da kulakları tedavi edilemeyecek duruma gelen Vader’ın işitmesi tamamıyla iç kulağındaki implantlara iletilen ses dalgalarına bağlıydı.

Bu yapay yöntem yüzünden Vader her şeyi su altındaymış gibi bulanık duyuyordu.

Daha da kötüsü, implantlarında sesi ayırma özelliği yoktu. Yani çok fazla ortam sesinin olduğu yerlerde seslerin mesafesini ve yönünü belirlemede zorlanıyordu.

 

Bu görmek değil diye düşündü.

Vader, eski bir Sith savaş droidi gibi göründüğüne inanarak kaskının gereksiz boyutundan nefret ediyordu.

Vader’ın gözlerini kapatan koyu yarım küreler, hasarlı kornealarına ve retinalarına zararlı olabilecek parlak ışıkları filtreliyordu.

Gelişmiş modda göz koruyucuları ışığı kızıllaştırıyordu.

Bu nefes almak değil diye düşündü.

Kalın bir tüp göğsündeki kontrol kutusundan doğrudan gövdesine giriyor, bir solunum cihazına ve kalp ritmi düzenleyiciye bağlanıyordu.

Kontrol kutusu hasar gördüğü takdirde kendi başına kısa bir süreliğine nefes alabilmesi için doğrudan akciğerlerine ve boğazına bağlı tüpler ve bir aspiratör göğsüne yerleştirilmişti.

Kulak tırmalayıcı nefes sesi yüzünden rahat bir uyku dahi çekemiyordu. Kısa dinlenme zamanını da maskesi ve rahatsızlık veren nefes sesi olmadan nefes alabildiği odasında geçiriyordu.

Normal sesi, ses değiştiricisi olmadan sadece bir fısıltıydı.

Bu yaşamak değil diye düşündü.

Dahili ve harici tüm bu cihazlar hareket etmesini son derece güçleştiriyordu. Yalnızca pelerinin ağırlığı bile kollarını başının üzerine kaldırmasını zorlaştırıyordu.

Mustafar’da yananın yerine geçen sentetik deri her zaman kaşınırdı. Ölü ciltleri çıkarmak için düzenli olarak temizlemesi gerekirdi.

Az da olsa insanmış gibi hissettiği tek uzvu ilk yapay koluydu, ancak o bile yapaydı.

Sıklıkla klostrofobi geçirdiği anlar vardı, bunlar hapishane gibi düşündüğü zırhından çıkmak istediği anlardı.

Kendini bir enkaz olarak görüyordu, sadece yeniden insan gibi hissetmek istiyordu…

Bu bilgiler zırhın ilk takıldığı döneme aitti, daha sonra Vader duruma alışmış ve ilerleyen zamanlarda zırhta bazı yükseltmeler yapmıştır.

Hatta İmparator Palpatine, bir keresinde Darth Vader için sıfırdan daha verimli bir zırh yaptırmıştı. Bu yeni zırh Vader’ın tam potansiyeline ulaşmasını ve hiç olmadığı kadar güçlü olmasını sağlayacaktı. Ancak bu işlem Vader’ın yaşam destek ünitesinin de çıkarılması dahil olmak üzere mevcut zırhının tamamen kaldırılmasını gerektiriyordu. Vader kendisinin ölme ihtimalinden korktuğu için bu işleme girmeyi reddetti.