Eylemsizlik Eylemi…

“Düşünce kılıç,düşünce düşman,düşünce seyirci… hiç düşünce…”

Japon Kültürü ve özellikle savaş sanatı ustaları samuraylar arasında yaygın olan bu felsefe George Lucas’ın epik uzay operası Yıldız Savaşları serisine birebir yansımıştır. İster Jedi tarikatı olsun ister Sith, Güç‘te ustalaşmayı farklı yollardan deneyen bu iki oluşum özünde Taoizm’in etkilerini birebir yansıtır. Tom Cruise’un baş rolünü oynadığı son Samuray filminde bu kültüre derinlemesine dalış yaparız.

Modern zamanın ileri teknolojisine karşın ateşli silah kullanmayı reddeden samuraylar, kılıçları ile aralarında öyle bir bağ kurarlar ki; bu ölümcül silah vücutlarının bir uzvundan farksızdır. Ateşli silah kullanmayı onursuzluk sayan bu savaşçılar düşmanlarıyla göğüs göğüse ve eşit koşullarda mücadele eder. Her onurlu erkeğin yapması gerektiği gibi…

Benlikleri yoktur. Özgecidirler. Kendilerini değil sadece başkalarını düşünürler. Sakin kal. Bırak Tao aksın. (Tao ; Yıldız Savaşlarında ki Güç mitinin karşılığıdır.)

Tao da ustalaşmak, eylemsiz kalmak  tamamen içgüdü ve bilinç ile hareket etmek ulaşılabilecek en yüksek noktadır.

Obi-Wan: “Onu bir daha kaybedeyim deme Anakin, bu kılıç senin hayatın…!”

Klonların Saldırısı’nda Senatör Padme Amidala’ya suikast girişimi düzenleyen kelle avcısını takip ederken Obi-Wan Kenobi’nin çırağına sarf ettiği cümle silahının ne demek olduğunu çok iyi özetlemektedir. O silah Genç Anakin‘in vücut uzuvlarından biri olacaktır.

Yaşam felsefesi açısından da “hiç düşünce” farklı yollardan hayatımıza nufuz eder. Profesyonel futbolda teknik hocaların öğrencilerine ilk öğrettiği ders şudur; Tribün ile bağınızı koparın. Düşünce top, düşünce rakip, düşünce seyirci. Hiç düşünce!

Rakibini kes ama kılıcını kullanma, koş ama bacaklarını kullanma, dövüş ama gücünü kullanma. Bilinç aksın. Benliğini, özünü serbest bırak.

Bireyin benliğinden vazgeçerek sadece bu ana, tamamen yaptığı yada yapacağı eyleme odaklanma hali. Daha anlaşılır bir örnek vermek gerekirse ; ders çalışmanız gerekiyor ve hiç kendinizi derse veremiyorsunuz. Düşünce bilgisayar düşünce oyun düşünce gezmek düşünce sosyal medya düşünce kız arkadaş. benliğini bırakıp yalnızca bu ana olman gereken yere odaklanmak. Sadece yap. Hiç düşünce…

“Qui-Gon Jinn: Dikkatini bu ana, olması gerektiği yere ver genç padawanım.”

“Obi-Wan: Ama Usta Yoda geleceğe odaklanmam gerektiğini söylüyor.”

“Qui-Gon Jin: Karşılığında bu anı feda ederek değil….”

Bu efsane diyalog da bu felsefeyi benimseyen en güzel örneklerden birisi. Yıldız Savaşları’nı bize sevdiren politikası, felsefesi, insanın içindeki duygu karmaşasını bize en destansı şekilde yansıtmasıdır. Günümüz modern toplumunun ihtiyaçları doğrultusunda film yapmak yerine içi dolu dolu gündelik hayatta da izleyicisine yol gösteren filmler serisidir. Anakin, Kont Dooku ile olan düellosunun rövanşını bu sayede almıştır. Dooku, Anakin’in öfkesine öylesine odaklanmışken, Anakin tüm benliğiyle düelloya adaptedir. Usta Yoda’da bu tekniğin en özel temsilcilerindendir.

“Luke: Peki ama iyi ile kötüyü nasıl ayırt edeceğim?”

“Yoda: Edersin eylemsiz kaldığında. Bilincini serbest bıraktığın zaman, sakin kal. Bulacak seni bu sayede.”

Qui-Gon Jinn, kendisinden çok daha hızlı sith rakibine karşı eylemsiz kalırken Güç‘ü serbest bırakıyor.

İşte bu bilgilerin ışığında; Bu yazıyı kaleme alırken bile hiç düşünce…