Yoda: 900 Yıllık Bir Çınar
Yoda‘nın en büyük düşmanı Sith’ler mi? Mandalorian’lar mı? Yoksa başka tehditler mi? Hayır, hiç biri Yoda gibi birinin düşmanı olamayacak kadar güçlü değillerdi… Nereden , nasıl geldiğini, ne kadar yaşayacağını bilmeyen bir adamın en büyük düşmanı aslında zamandan başka bir şey olamazdı. Çünkü zaman ona hiç iyi davranmamıştı. Eğittiği, yanında büyüttüğü insanların bir bir yanından ayrılması belki de Yoda’yı en çok üzen şey olmuştu. Çünkü onları Sith’ler veya başka bir düşman almamıştı, zaman onları Yoda’nın ellerinden çekip almıştı. Yoda’nın güçlerinin bile zamana karşı bir etkisi yoktu. Çünkü Yoda’nın güçleri yaşından ve bilgeliğinden geliyordu yani bir nevi Yoda’nın gücünün kaynağı ve en büyük düşmanı zamandı.
“Jedi olmak gerçekle yüzleşmek ve seçimdir. Aydınlık veya karanlık vermektir. Bir mum yada bir gece ol. Seç Padawan…”
Yoda sayısız Jedi eğitmiş olsa da içlerinden en özeli Dooku olacaktı. Dooku ile aralarında özel bir bağ vardı. Dooku, konseyden ayrılıp Klon Savaşları’nı başlatması herkesten çok Yoda’yı etkilemişti. Kendi eğittiği en iyi Jedi olarak kabul ettiği adam bir anda galaksiyi kaosa sürüklemiş sonun fitilini ateşlemişti. Buna rağmen kimi zaman aklına Dooku ile geçirdiği güzel günler gelir bir an olsun her şeyi unutmayı başarabilirdi. Bir süre sonra Yoda bile Dooku’dan umudunu kesecek. Dooku’nun ölümü ile birlikte savaşı kazanacaklarını ümit eden Jedi’lar aslında savaşı başlamadan kaybettiklerini anlamaları uzun sürmeyecekti.
“Sen sanır mısın ki Yoda istemiyor, öğrencisi değil diye bırakacak ders vermeyi? Öğretmendir Yoda . Yoda öğretir sarhoşlara içmeyi, Yoda öğretir katillere öldürmeyi. Ama şimdi olacaksın sen öğretmen, Dooku anlat bana zor mudur elde etmek Karanlık Tarafın gücünü?”
Yoda, Sidious ile karşılaştığında aslında tam olarak yenilmese de onu durduramadığı için kendini suçlayan Jedi ustası kendini bir daha dönmeyeceği bir sürgünle mahkum etmişti. Bu onun suçu değildi belki çünkü kaderin önüne koca Yoda bile geçemezdi . Yinede Jedi kimliğini peşini bırakmayacak ve bir çok Jedi’a yol gösterecekti. Sürgünü sırasında nerelerde hata yaptığını düşünmeye çalışırdı. Bazen de Jedi Tapınağını, Mace Windu‘yu ve Jedi dostlarını yad ederdi. Zamanın çoğunu meditasyon yaparak geçiren koca çınar bir sonraki Skywalker‘ın eğitimini bizzat üstlenecek, belki de evrenin en güçlü Jedi’ı olacak adamı eğitecekti Yoda.
“Yap ya da yapma, denemek yok. Yoda hep böyle söylerdi Leia. O her açıdan mükemmel bir öğretmendi.”
– Luke Skywalker’dan Leia’ya.
Yoda, bir yanında Seçilmiş olan diğer yanında ebedi dostu Obi-Wan Kenobi ile birlikte Luke Skywalker‘a doğru bakarken belki de 900 yıllık yaşamı boyunca ilk defa bu kadar huzurlu ve mutlu olacaktı. 900 yıl bir adamın omuzlarındaydı. İşte o an Yoda’nın omuzlarındaki yükün indiği andı… İşte bu Yoda’nın hikayesiydi…