Prequeller çoğu fanın haz alamadığı hatta bazılarının onları Star Wars’tan saymadığı bir üçleme. Peki ya neden? Eksileri  kadar Artıları olmasına rağmen neden bu kadar nefret ediliyor? Neden Prequel nefreti

The Phantom Menace

© Lucasfilm Ltd.

The Phantom Menace ilk çıktığında tüm fanlar heyecanlanmıştı… Çünkü 16 yılın ardından ilk kez Star Wars filmi izleyeceklerdi o arada ne kadar çok kaynak, kitap  çıksa da Star Wars’un devrim yılları aslen 1999’dan yani The Phantom Menace çıktıktan sonra olacaktı yani The Phantom Menace, sadece bir film değil bir devrimdi..!  Ancak bazıları bunu görmeyip tek eleştirdikleri şey çok fazla siyasete girmiş olmasıydı… Çünkü bu insanlar Star Wars’u bir bütün olarak değil sanki her sene çıkan bir film olarak görüyorlardı. Star Wars bundan fazlasıydı çünkü Star Wars 1. filmden 6. filme bir bütündü eleştirmenler  bunun farkında olmasa da Star Wars’u aynı zaman diliminde çıkan farklı filmlerle kıyaslarak aslında sadece zeka seviyelerini belli ettiler. Çünkü Star Wars bir filmden fazlasıydı ki onlar bunun farkında değildi.

Attack Of The Clones

© Lucasfilm Ltd.

Birbirine değmeyen ışın kılıçları, çoğu fan Yoda ile Dooku arasında ki düello başta olmak üzere bu konudan şikâyetçi. Bilmedikleri şey o dönemin CGI koşullarının en muhteşem yansımasını bize yaşatmışlardı.

Bunun bir sebebi de The Phantom Menace vizyona girdiğinde “Kaç yılındayız neden hâlâ Kukla kullanılıyor ?” gibisinden birçok ifade kullanıldı. Lucas çözüm olarak riskli bir karar almak zorundaydı bir sonraki filmlerde CGI (computer generated imagery) yani Bilgisayar Tarafından Oluşturulmuş Görüntüler kullanmaya yöneldi. Mantıken ve teknik olarak kuklalar, düello yapamayacak kadar kısıtlıydı. Bu sayede Yoda artık düello yapabilecek hale gelmişti. Bir birine değmeyen ışın kılıçlarının sebebi işte tam olarak buydu, çünkü Christopher Lee’nin karşısında kimse yoktu. Yoda, CGI ile oraya sonradan eklenmişti bu da oldukça zorluydu ancak bize verilebilecek en güzel düelloyu vermişlerdi.

Attack Of The Clones’in bir diğer  eleştirisi ise tüm Klonların CGI ile yapılmasıydı. Ama aslında hepsi CGI değil bazı yerlerde sadece zırh CGI olarak kullanıldı. Yapaymış gibi gözükmesinin sebebi ise zırh parçalarının gerçek ortamda yaratılıp sonra sanallaştırma işlemi yapıldığı için bulunan ortamın gölgeleri yansımaları daha iyi gözükmesiyle Klonlar aşırı yapaymış gibi gözüküyordu.

Revenge Of The Sith

© Lucasfilm Ltd.

Revenge of The Sith, Anakin’in o kararlılığını Sidious’un Windu ile düellosunda ki çaresizliğini, Obi-Wan’ın haykırışlarını oyuncular bize çok güzel yansıttı. Bizlere gerçekte de olduğu gibi bir kadının gerçekten neleri değiştirebileceğini tekrar gösterdi. Eleştirmenler veya kendini eleştirmen zannedenler bu filme diğer filmler gibi hak ettiği değeri vermediler…

Genel olarak yapılabilecek bazı mekanlar sahne dekoru ile yapıldı. Geriye kalan mekanlar ise küçük maketler halinde yapılıp taranarak bilgisayar ortamına aktarıldı. Yani yaratılan mekanlar CGI değil gerçek görüntü. Sadece mavi/yeşil perde tekniği ile ekranlara yerleştirildi.

Araçlar, uzay gemileri ve droidlerin ise yine önce maketleri yapıldı sonra bilgisayar ortamına taratılarak eklendi. Ve çoğu zaman eski pratik efektler kullanıldı.. Bazı droidler ve tanklar birebir boyutta maketleri yapılarak bilgisayar ortamına aktarıldı. Bu teknik günümüzde halen kullanılmakta ve The Force Awakens ile Rogue One filmlerinde de gemiler için bu teknik kullanıldı.

Her ne kadar beğenmeyeni olsa da onu hep Orijinal Üçleme ile kıyaslasalar da Prequel ve Orijinal üçlemeler asla kıyaslanmamalı. İkisinde de çok emek harcandı, ikisinde de terler döküldü, ikisi de birbirinden güzel başyapıtlar. Gerçek bir Star Wars fanı üstün de Star Wars imzası olan bir şeyi yok saymamalı.

Önceki İçerikOrlando’da Yeni ‘Star Wars’ Dükkanı
Sonraki İçerikHassas Nokta İncelemesi
Eren Esatoğlu
Bir Star Wars hayranı. Amatör bir yazar. aynı zamanda genç bir donanımcı. En büyük hayali ise Star Wars'u Türkiye'de ileri taşımak