Bir çok fan tarafından aradan tam 12 yıl geçmesine rağmen tartışılan bir konu olan Palpatine’in ofisinde ki o düello. İşte bu yazımızda o düelloyu detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
JEDI’LAR KORKUYORDU
Jedi’lar odaya girmeden önce aralarında bir takım diyaloglar geçmişti;
“Yoda, eğer burada olsaydı, kendimi daha iyi hissederdim. Yada Kenobi.” Demişti Fisto Fisto’ya cevap olarak Usta Tiin; “Yoda Kashyyyk’de olmak zorunda, Kenobi’ye ise Utapau’dan ulaşamıyoruz. Karanlık Lord kendisini açık etti, tereddüt etmemeliyiz. ‘Eğer’ diye düşünme, Üstat Fisto; görev bize düşüyor bizler yeterli oluruz. Olmak Zorundayız.”
Bu diyaloglardan nasıl bir psikoloji altında olduklarını anlayabiliyoruz.
Mace Windu, her şeyi planlamıştı
Mace Windu şu sözlerde bulundu “Üstat Ti, ve Üstat Jurokk Tapınak’ın savunması ile ilgilenecekler. Tüm seyrüsefer işaretlerini ve sinyal ışıkları kapatıyoruz. Eli silah tutabilen herkesi silahlandırdık, tüm patlamaya dayanıklı kapılar kapatılıp kilitlendi. Gitme vakti” Windu’ya “Ya Skywalker?… Seçilmiş kişiye ne olacak?” diye sorduklarında ise Windu şu şekilde cevap vermişti “Biz dönene kadar onu Konsey odasına yolladım, O görevini yerine getirdi, Üstatlar. Şimdi sıra bizde.”
Yani tapınağa yapılacak olası bir saldırıya karşı tüm önlemler alınmıştı maalasef yeterli olmadı.
Nasıl bu kadar çabuk bitti?
Kitapta o kadar kısa sürmese de Tin ve Agen Kolar tek hamlede ölmelerinin sırrı aslında Palpatine’in çığlıklarında saklı ve dikkatli bakarsak Fisto ve Windu ilk saldırıyı karşılayabilmişken Tin ve Agen Kolar tek bir hamle dahi yapamadan ölmüşlerdi. Dediğimiz gibi işin sırrı aslında o meşhur çığlıktaydı tahmin ettiğiniz ve daha önce açıkladığımız üzere basit bir çığlık değil Force Scream (Güç çığlığı) ve adında bir güç tekniği kullanıyordu ki bu düşmanlarına korku salmakla birlikte Force Rage kullanarak savunmasız düşmanlarını bir anda yok edebilecek hale gelmişti.
Şunu da unutmamak gerek 1.000 yıldır ilk defa bir Sith Lordu ile karşılaşan bu Jedi’ların daha uzun süre hayatta kalması daha tuhaf olmaz mıydı?
Windu’nun son düellosu
“Her kılıç çatırtısı, demokrasiyi, adaleti, barışı ve hayatlarını kendi bildikleri gibi yaşayan basit canlıları savunmak için yapılmış bir hamleydi. Mace Windu aşık olduğu cumhuriyet için savaşıyordu.”
Kitapta ve filmde açık bir şekilde Mace Windu düelloyu açık ara önde götürerek kazanmıştı. Bunu sadece Vaapad’a veya Shatterpoint yeteneğine borçlu değil bunu benliğine borçluydu çünkü Vaapad yeteneğini kontrol altına almak ve Shatterpoint’i doğru kullanmak ustalık ve bilgeliği ile Mace Windu, Palpatine’i yenebilmek için biçilmiş kaftandı.
Mace, dövüş için enerjisini harcamıyordu; Vücudu zihninin müdahalesine gerek kalmadan hareket ediyordu. Kılıcı savrulup çarparken, ayakları kayıp, ağırlık merkezini değiştirirken ve omuzları kusursuz bir şekilde dönerken rakibinin sadece Kırılma Noktasını hissetmeye çalışıyordu…
Sonuç olarak; Mace Windu ve diğer Jedi’ların ölümünde aslında hiç bir mantık dışı olay yoktu. Hepsi George Lucas tarafından ince ve detaylı bir şekilde planlanmış olaylardı.