Darth Vader, bazen nefes almayı o kadar çok özlerdi ki bu onun için bir zaafa dönüşürdü. Nefes alabilmesi için Güç‘ün karanlığına ihtiyacı vardı. O derece karanlığa erişebilmenin tek yolu saf öfkeydi… Obi-Wan‘a duyduğu öfke… Ancak Karanlık Taraf bedenini kuşattığı zaman yanık dudaklarının arasından ölü bronşları açılabilirdi.
Nefes almanın bir bedeli vardı; Bu ona Anakin Skywalker olduğu günleri karısı Padmé‘yi hatırlatırdı. Bu Vader’ı heyecanlandırır neşesi Karanlık Tarafı emer mutluluktan zehirlenir nefes alamaz hale gelirdi.
Padmé, Anakin Skywalker‘ı sevmiş olsa da. O artık Anakin Skywalker değildi. Padmé Vader’ın unutmak istediği bir yaradan ibaretti tıpkı vücudunun geri kalanı gibi en azından Vader öyle olmasını istiyordu.
“Jedi’lar geleceğin hareket halinde olduğunu ve ne olacağını görmenin zor olduğunu söylerlerdi. Yalnız Karanlık Taraf’a geçenler gelecekteki olasılakları sezebilirler. Olasılıklar mı ? yoksa kaçınılmaz olanlar mı?”
– Dark Times/ Darth Vader
Vader’ın en büyük zayıflığı ve kusuru; Bunca yıldır ne kadar uğraşırsa uğraşsın karanlığın içerisindeki yok edemediği tek ve parlak bir noktaydı bu nokta Padmé’den geriye kalanlar mıydı? Hayır o nokta Anakin Skywalker’dı. Bu nokta bir gün gerçekten büyüyecek Ustasıyla birlikte kendisinin sonunu getirecekti. İşte koca Darth Vader’ın en büyük korkusu buydu.
Düşmanlarının, özellikle de dostlarının, böyle bir zayıflığı olduğunu fark etmelerine müsaade edemezdi. Darth Vader’ın dünyası yalnız ve karanlıktı…
