Star Wars: Kan Bağı Kitabı

Anlaşmalar, halklar veya kanunlar… Bunların hiçbiri bu kadar önemsiz olmamıştı…

Onun babası tarihin en gösterişli karakteri. Onun babası galaksinin en sıra dışı ismi. Ve bu onun için hiçbir anlam ifade etmiyor, etmeyecek de. Çünkü, onun babası galaksi içinde kabul ettiği tek babasını ölüme gönderdi.

Bir Star Wars kitabı incelemesine daha hoş geldiniz dostlar. Şimdiye kadar yaptığım incelemeler ve şimdiden sonra yapacağım incelemelerin hep zirvesi olarak göreceğim bu yazıyı. Önemine önem katan, adına film çıkabilecek bu kitabı inceleme fırsatı bile bulabilmek benim için çok değerliydi. Umarım, Claudia Gray (Bloodline) kitabının yazarı kadar başarılı olabilirim.

Savaş bitti ve üzerinden 20 standart yıl geçti. Yeni Cumhuriyet galaksiye barış getirdi. Yeni Cumhuriyet’in yıkılıyor olması ne yazık.

Leia Organa: Kan Bağı

Şuan da yaşanılan eşi benzeri olmayan yegane şey barıştı. Geçmişe dönüp baktığında;

Altı yaşından bu yana savaşın içinde olanlar vardı. Bir anda hayatının geriye kalan son saniyelerini Asi İttifakı için Ölüm Yıldızının yok edilmesi adı altında harcayanlar vardı. Jelucan gibi sistemlerde küçük yaşlardan itibaren uçmaya heves etmiş, eski cumhuriyetin yeni imparatorluğun pilotu olmak için heves edenlerde vardı. Başka neler yaşanmadı ki?

Milyonlarca hayat tek bir atışta tuzla buz oldu. Kalıntıları derin uzayda uçuşan meteor yağmurlarına döndü ve Alderaan’ın hatırası Hosnian Prime gibi sistemlerde Bail Organa gibi muhteşem bir adamın heykelinin yapılması ile anılmaya başlandı. Kitapla birlikte Alderaan senatörü, Leia Organa’nın kitapta sık sık vurguladığı asıl babasına neler olduğunu öğreniyoruz.

Kitap başlı başına Yeni Cumhuriyetin çöküşünü anlatıyor denilebilir. Yeni Asilerin doğuşunu da. Anlatım dilinin akıcılığı yanında kitabın Türkçe’si hiçbir detayı kaçırmamış. Açıkça Star Wars Canon evrene hakim olabileceğiniz kesinlikle okumanız gereken bir kitap. Güç Uyanıyor filmine açılan yegane kapı kendisi.

Mon Mothma’nın yokluğunda gelen şansölyeleri hiçbiri galaksiyi birbirine bağlayacak güçte değildi. Dönemleri ise hızla ve hızla değişti. Açıkça kitapta Mon Mothma’nın sırf karizma ve zekasından yıllarca galaksiyi idare ettiğini yazıyor. Onun liderliğinden dolayı asıl çatlakların görünemediği söyleniyor. Jakku savaşından 20 yıl kadar sonrasını anlatan kitap, daha birçok detay barındırıyor.

Çöküşe giden ilk sinyaller

Leia Organa, çok saygı duyulan büyük bir senatör olarak Halkçılar tarafında yer alıyordu. Neredeyse onlarında lideriydi. Birçok sistemin kendi kendini barışla idare etmesini savunuyordu. Buna göre yasalar çıkartılmasını ve sistemlere zarar verebilecek suç kartellerinin temizlenmesini ön gören müdahaleler yapılmasını destekliyordu. Açıkça belirtilmiş ki; İmparatorluk döneminde altın çağlarını yaşayan suç örgütleri bu dönemde tekrar güçlenmeye başlamışlar. Bir bakıma, düşünceler sadece düşünce olarak kalmış.

Carise Sindian, Merkezciler grubunun saygı duyulan önemli bir senatörüydü. Arkanis gezegeni onu yuvasıydı ve Ransolm Casterfo ile aynı nesildendi. Leia’nın aksine parıltılı kıyafetler takar ve Yeni Cumhuriyet’in güçlü bir lider tarafından bürokrasi engeli olmadan kararlar alınıp uygulanmasından yanaydı.

Gezegenler yenildi. Milyarlarca hayat öldü. Sürgün edilen insanların arkasından çocuklarına tek miras acı. özlem ve öfke kaldı. Bunun yanında Hutt gibi suç örgütleri de çöktü. Eski Cumhuriyet bu konuda zayıftı ve Yeni Cumhuriyet daha zayıf kaldı. İmparatorluk ise kendi senatosunu fes ettikten sonra gerçek yüzünü ortaya çıkarmıştı. Gerçek bir lidere ihtiyaç vardı. Tüm bu sorunların üstesinden gelebilecek yegane gerçek bir lidere. Şimdi Nikto karteli güç kazanmaya başlıyordu ve bunun hakkında bir şeyler yapabilecek tek yegane varlık Leia Organa’dan başkası değildi.

Bastatha yolculuğu ile başladı. Twi’lekler yine zor durumdaydı. Eski Cumhuriyetten bu yana her zaman zor durumda kalmışlardı. Suç kartellerinin biri yükselişe geçmişti. Bu rahatsız edici durum şimdi Yeni Cumhuriyet senato binasında tartışılıyordu. Leia Organa ise son bir görev olarak istifa etmeden önce bu karteli araştırmak için gönüllü olmuştu. Bütün senatonun tartışmalarının yanında en son gelen bir teklifle Merkezci senatör Ransolm Casterfo ile göreve çıkacaktı. Leia’nın tavrı kitapta, bebek bakıcılığı olarak yorumlanmış. Sebebini gösteriş için giyinen genç senatörlerden hoşlanmdığına dayandırılmış.

Ransolm Casterfo ve Leia Organa arasında başlayacak olan ilk diyalog kitapta facia olarak sunulmuş. Bu kısım Yeni Cumhuriyetin içinde yer alan çatlakların bir gösterisiydi.

Mirrorbright

Leia Organa’nın uzayda yer alan evi.

Korr Sella, Joph Seastriker ve Greer Sonnel’den biraz bahsedelim.

  • Heyecanlı, ve macera peşinde koşan bir kişile sahip. Kitapta bir kıvılcım ile gözleri parlayacak tek kişi galiba Joph Seastriker’den başkası değildi. Biraz abartma ustası olarak görürken onu kitaba yakıştırmayı başardım. Çünkü bütün kitabın aksine heyecanı, kitabın okunurluğuna önemli katkıda bulunmuş.
  • Greer Sonnel çok sıradan bir havada, bütün senatörlerin yanında yer alan yardımcılar gibiydi. Sıradışı bir özellik mutlaka bekliyordum. Şayet milyonlarca sıradan bir senatörün yanında değil, Leia Organa’nın dibinde onun özel işleri ile uğraşıyordu. Yazar Sonnel’e birazda bir senatörden alınabilecek seviye, saygı ve üslup havası katmış. Sadece bundan dolayı hor karşılamıyorum Greer karakterini.
  • Korr Sella, kitap için aşırı tecrübesiz tek karakter. Fakat kitap içinde kazanacağın tecrübelerin katkısını ileride görebilecek kudrete sahip.

Kitap boyunca aslında Han Solo dışında herkes bir şeylere fayda sağlamak için yaşadığını gösteriyordu. Yaptıklarının bir anlamı olduğuna inanıyordu. Han Solo çok fazla değinilmese de hakkında yazılan kısımlar önemliydi. Kitap sırasında Ben Solo’nun hala onlarında yanında olduğunu öğrendim. Büyük ihtimalle 10’lu yaşlarda olduğunu düşünüyorum. Başka bir şekilde bahsedilmese de şöyle bir yorum eklenebilir. Ben Solo babasından daha çok macera peşinde koşan biri. Kanı kaynıyor, güce yaktın ve bunu rastgele kullanıyor. Daha sonra bu kullanımı dinginleştirmek adına Leia yani annesi onu Luke Skywalker’in yanına göndermiş olabilir.

Kitap hızlı bir şekilde suç kartelleri mevzusuna giriş yapıyor. Rinnrivin Di ile karşılaşması ise bir oyundan ibaret. Niktolu dost önce Leia’yı etkilemek için uğraşmış. Hatta yok olan Alderaan’dan kalan bir Toniray bile bulup ikram etmiş. Önemli bir detay. Leia’nın evinden güzel bir yudum onu etkilemeye yeter. Tabii basit bir senatör olsaydı.

Yer altında saygı ile anılmak. Katil olarak anılmak ve bunun gerekliliğinden emin olmak. Leia’nın hissettiği nadir duygulardan biri.

Hutt Katili. Nikto ırkının Hutt’lardan ve özellikle Jabba’dan nefret etmek için önemli sebepleri var. Bu sebepler Hutt’un katiline saygı duymalarını sağlamış. Bu fırsatını Leia bile kaçıramazdı.

Fakat Casterfo’nun cahilliği bu fırsatı kaçırmasına neden oldu. Rinnrivin Di’den rüşvet teklifi alacağı sırada yerel güvenlik ile onu yakalamayı planlarken, deli gibi ortaya çıkan senatör onu kendi aklınca kurtardı. İşte savaş ve rekabetin başlayıp, güven ve anlaşmanın ortaya çıktığı ilk andı. Merkezci bir senatör Halkçı bir senatörü kurtarıyordu hemde planından habersiz, kendi duyguları ile. Çıkılacak sonuç Casterfo’nun Star Wars Evreninde senatör dışında Leia gibilerin aksine herhangi bir role uymayacağıdır.

Leia kaçırılma fırsatını Bastatha’yı Yeni Cumhuriyete bağlayarak avantaja çevirmişti.

Ransolm ile Organa arasında tekrar yeşeren bağlar bazı detayları açığa çıkardı. İlk Düzen’e doğru giden o detayları…

Ekonomi ayağında galakside güçlü bir trafiğe sahip olmak zordur. Herkes ile iyi geçinmek için sahte isimler, hesaplar veya asıl kişiyi hedeflemeyen kuklalar gerekir. Ticaret ürünleri önemli bir finans kaynağı haline geldikten sonra mevcut sistemi değiştirecek ordulara ve ekipmanlara ihtiyaç vardır. Rinnrivin Di ise bu sistemin en küçük ayaklarından biriydi. Parasını aldığı sürece bir sorun yoktu. Fakat benim anlamadığım arkadaşlar bir suç karteli ile bir senatörü ikna etmeye çalışmak, suç kartelinin arkasında ki isimler için bile cahilce bir yöntem.

Şimdi kitabın asıl göstermeye çalıştığı noktaya gelelim. Yeni Cumhuriyet senatosunun sadece iki partisinden kaynaklanan karışıklığına. Bütün olayları Casterfo ve Organa her çıplaklığı ile senatoya sunuyor. Leia’nın gizli planı, Casterfo’nun kurtarışını hemde hepsini. Senato ise Rinnrivin Di yerine Leia’nın kritik bilgileri sakladığını haykırıyor. Merkezcilere cevap olarak Halkçılar ise Casterfo’yu sorumsuz ilan ediyor. Bütün bunların yanında bağrışmalar ve hakaretler tüm salonda yankılanıyor.

Tüm yankıyı susturacak bir ses. Önemli bir ses. Haykırışlara, hakaretlere gölge getirecek, düzensizliğe set çekebilecek bir ses çıkıyor. Bu ses Leydi Carise’den çıkıyor. Beklediği fırtına onun yolunu aydınlatıyor. Şansölye makamının kaldırılıp Baş Senatör makamını teklif ediyor. Halkçı Varish Vicly’e bakışlar atarak. Böylece kurnaz planı sayesinde Merkezci partiye uygun bir yönetim sağlanmış olabileceğini düşünüyor. Düşünce düşüncelerde kalır. Hayaller suya batar ve Carise ağzı açık şekilde telifinden sonra senatoda yer alan manzaraya tanık olur. Tahmin ettiği gibi demokrasi bataklığında yok olmuş bir cennet.

Halkçıların sesi oylama istemez. Fakat daha önceden bahsettiğim ‘o sadece senatör olabilecek bir kişiliğe sahip’ Ransolm Casterfo devreye girer. Tartışmanın anlamsız olduğunu ve bir oylamanın hemen yapılmasını ister. Yeni Cumhuriyet böylece Baş Senatör seçimleri için hazırlanmaya başlar.

Leia’nın görünüşü. Her zaman asil. Göz kamaştırıcı ve dikkatleri üzerinde toplayan biri olarak hep farklı işlenmişti. Baş Senatörlük yarışından sonra yazar ona anlam katan kıyafetler, cübbeler yakıştırmıştı. Onun yardımsever otoritesi böylece gözler önüne çıkıyordu. Böylesine başarılı bir paylaşım için yazara teşekkür ederim.

Bu arada kan bağından kaynaklanan Birren isimli bir yerin kraliyet unvanı Leia Organa’ya geçiyor. Organa ailesinden gelen bir göstermelik unvana. Fakat hem zamanlama hemde unvanın verilmesinin haftalarca sürmesinden dolayı Leia bu hakkı Leydi Carise’ye veriyor. Leydi Carise’nin tavrı tam bir Merkezci ve açık gözlü senatör olarak onu ortaya çıkıyor. Benim onayım dan geçen yazılar okuyorum. Direk alıntı yapmayacağım, eğer kitabı okursanız sizlerde göreceksiniz. Bilmeniz gereken bunun büyük bir hata olduğu.

Daha sonra birden kitapta pilotların arasında buluyoruz kendimizi. Joph Seastriker üzerine kayan kitap aninden zevksiz hale geliyor. Rinnrivin kartelinin pilot arayıp aramadığını öğrenmek adına gizli bir göreve çıkıyorlar. Yazarın anlatımı göreve çıkanlar ile birleşince hiç güzel olmamış. Daha acemice bir görev üstlenen iki kişinin şans eseri bir şeyler elde etmesi bu evrende hep sinirimi bozan konu olmuştur.

Ama ama çok önemli bir detay yatıyor bu kitapta. Görevin gizliliğinden bir hana gidiyorlar. Hancı olarak adlandırılan birisi şunları söylüyor. Alıntı yapacağım çünkü önemli bir detay.

“…bu söylediklerimi unutma, bütün İmparatorluk donanması hâlâ bir yerlerde, zaman geçiriyor. Daha onların sonunu görmedik.”

Hancı bu detayı öylesine bir sohbette Joph ve Greer’e söylüyor. Kayıp Yıldızlar kitabında ise Jakku savaşından sonra İmparatorluk donanmasının bir gün tekrar galaksiye dönme umudu ile saklandığı yazıyor. İşte bu iki cümle birleşince savaş gemilerinin yirmi yıl kadar süredir gizlendiği ortaya çıkıyor. Sanırım suç örgütleri ve karteller ise bu donanmayı besliyor. Tüm bu faaliyetler İlk Düzen’in kurulması için. Böylece Star Wars Evreninde taşlar üst üste binmeye başlıyor.

En sağlam yapılar yıkılır. En gözde rüyalar sona erer. Ve sonunda o gelince bütün yıldızlar söner. Melonkolik maskesinden çıkan bilindik ses, babasının sesi, adının anılması bile derin bir yara bırakır Leia Organa’da. Suç kartelleri mevzusunda Ransolm Casterfo’nun gerçek düşüncelerini görür. Yanılır. Onu imparatorluğu özleyen birisi sandığı için yanılır. Palpatine’nin yaptıklarını doğru bulduğunu sandığı için yanılır. Gerçek babası hakkında olan düşünceleri yanıldığını ona hatırlatır. Casterfo altı yaşlarında bu savaşa tanık olmuştur. Ölüm Yıldızının inşası için gezegeni talan edilmiş ve bu yağmanın başında bizzat Vader bulunmuştu. Leia Organa’nın babası…

Kitabın okurken gerçekten ilk keyif aldığım yerlerden biriydi. Diğer yerleri sırf Star Wars olduğu için keyif veriyordu. Ama burası, burada ıstırabın yansımasını ve üzüntünün gerçekliliğini okudum.

Güç öldüreceğe şeye karanlık bir şekilde yaklaşır. Halkçılar baş senatör adayını Leia Organa olarak belirledikten sonra onu bir davete çağırmıştı. Leia Organa davete gitmiş ve tek notluk bir kağıdı oturduğu yerde yer alan tabağın içinde bulmuştu. Not içinde kaç yazıyordu ve Leia Güç’ün dürtüsü ile bu çağrıya uyup tüm toplantıda yer alan herkesi paniğe sürüklemişti. Sonuçta Yeni Cumhuriyet senatörlük konferans binasının yarısı yok olmuştu…

Kitabın bu kısmı heyecanlı tabiri ile şaşkınlık tabirinin aynı anda kullanılabildiği en güzel yerdi. Yazılanlara olan merak böylece daha fazla artmış oldu. Sanırım yazar tam monotonluk başlarken ve böyle bir yorum yapmamıza neden olacakken işleri tersine çevirmesini bilmiş.

Bu saldırının iki etkisini görmeyi bekliyorum. Herkesin birbirini suçladığı bir senato veye tamamen birleşen bir senato. Bakalım yazar nasıl bir yol izlemiş. Ben kendi adıma herkesin birbirini suçladığı bir senaryo izlerim. Çünkü saldıran kişi veya örgütler belli değil. Hemen belli olmayacaksa en mantıklı senaryo birinci olandır.

Yeni Cumhuriyet’e Saldırı

Benim aksine yazar, senatoda yer alan iki farklı grubun önce birinin birine geçmiş olsun mesajları ilettiği kaydetmiş. Daha sonra ise suçlamalara geçmiş. İlginç bir yöntem olmuş. Daha ilginci Merkezci senatörlerin bu olayı Halkçıların kendilerini kurban olarak göstermek için yaptıklarını söylemesiydi. İki grup arasında yer alan uçurumu başka hiçbir kelime daha iyi açıklayamazdı. Hatta ve hatta Casterfo’ya sarf edilen bu sözler, eğer Leia ile tanışmasından önce söylenmiş olsaydı Ransolm hemen onaylardı. Ama bir Halkçı senatörü tanıyarak, böylesine kelimelere “herkes çıldırmış olmalı” şeklinde karışlık veriyordu. Büyük bir senatoda iki farklı partinin üyeleri daha birbirini tanımazken nasıl bir barış süreci işlenebilirdi. İşte İlk Düzen böylesine zayıf bir düzenden ışık gibi çıkmıştı.

Koleksiyon Görevi

Kim olduğunu bilmedikleri bir satıcıdan Ransolm bir maske almak için yola çıkar. Greerise onun koruması veya yardımcısı olmuştur. Kitap için bile garip bir ikili olmuşken, Ransolm’un sarf ettiği sözler daha çarpıcı. Beynine inen düşünceler, yazarı kitabın başlarında yer alan Ransolm ile bu görevde yer alan Ransolm arasında fark oluşturmasına sebep olmuş.

Geçmişe uzanan bir hikaye. Yeni Cumhuriyet içinde Ölüm Yıldızının ikincisi yok edildiğinde ve Jakku’da yaşananlardan sonra anlatılan bir hikaye. Ransolm Casterfo’nun yol yoldaşı Greer’e anlatılan hikaye. Hikaye bir kaskın içinde geçiyor ve koleksiyoncunun anlatımı ile bizzat olaya birinci ağızdan tanık bir kardeşten söyleniyor. Kitabın ayrıntıları ve olay örgüsü arasında çok güzel bir aralık..

“Onu imparatorluk üniforması içinde hayal edebiliyorum.”

Greer tüm yol arkadaşı hakkında tüm düşüncelerine rağmen kitapta bir kısım dikkatimi çekmişti. “O tüm sınırları olmadan yaşarken, sen ise…” İşte günümüz dünyasının insanlarında yer alan sıkıntı ile birebir bir söz sarf edilmiş olundu. İşte tüm yazarlar gibi bu kitabın yazarı bile böylesine bir düşünce sistemi içinde var oldu. Hayatta böyledir ve her kitap içinde bir insan sınırları olmadan yaşar. Geriye kalan herkes ona özenir. Kitabın geriye kalanı bunu anlatmasa bile veya daha öncesi verilecek mesajın bu olduğunu bilirim ben.

Koleksiyon görevi meyvelerini verirken, Senatör Organa ise Ryloth gezenine gitmişti. Sistemde eski savaşlardan bir yardımcı ve kendi ekibi ile tıpkı Ransolm Casterfo’nun Koleksiyon görevi gibi Rinnrivin kartelini araştırmaya başlıyor. İlgi çekici detaylar ise Ryloth’un arşivlerinin bilgisayar yerine kağıt ve derilere yazılmış olması. Baskı tabletlerinden gelen bilgiler Ryloth Lessu’lu dostların yüzyıllarca kaynak için değilde zevk için köle yapıldığına dair. Zaten zengin olmayan bir sistemden alabileceğin tek şey fiziksel özgürlükleri olurdu.

Ransolm’un buldukları özel mesaj ile Leia Organa’nın ekibinden Teğmen Joph’a ulaşır. Amaxine ile Rinnrivin Di ilişkisini kanıtlama gibi sözler sarf edilir ve hikayenin akışı inanılmaz derecede hızlanır. Daha sonra bir uydu mevzusu patlak veriyor. Garip bir mevzu. Garip olması böylesine güçlü bir kartelin iki sinyal iletişimi ile çökertilmeye çalışılmasından kaynaklanıyor.

Bombalamanın Sırları

Ayrıca güzel bir gönderme Ransolm Casterfo aracılığı ile yapılmış. Daxam IV içinde koleksiyon görevi sırasında gezegenin iki güneşine rağmen bir kutup kadar soğuk olduğunu dile getirmiş. Buna benzer kelimeler, başka bir yolcu tarafından başka bir eserde Korriban için söylenmişti. Olaylar gelişiyor, Casterfo yine düşüncelerine ters, zayıflıklarına ters cesaret örnekleri ile, kendini hiçbir zaman kanıtlayamamış bir insanın göstereceği cesaretler ile bazı mücadeleler veriyor. Greer ve Leia’nın ekibinin çalışmaları ile Daxam IV içinde önemli bilgiler elde etmeyi başarıyor. Kitap soyutlaşıyor. Kitap hızlanıyor ve derinliğini burada kaybetmeye başlıyor. Sonunda Leia’nın bir yemek toplantısından sonra ki bu yemek toplantısı Rinnrivin ile yapıyor, Hosnian’da gerçekleşen bombalanın Star Wars evreninde ki asıl rolünü gösteren kısmını anlatıyor yazar. Merkezciler ve Halkçılar arasında derin bir çatlak oluştururken kartel gruplarının güçlü askeri birlikleri birçok farklı sistemde toplamaya çalışmalarını gösteriyor. Ben bu ayrıntıyı Leia Organa’nın patlama ile ilgili bazı sistemlerin buna Naboo dahil açıklamaları dinlerken gösterdiği tavırdan anladım. Herhangi biri, bir İlk Düzen hayranı veya bu işin arkasında yer alan güçlü bir isim bu kutuplaşma için ter bile dökmemişti. En saygılı insanların bile yaşadığı söylenilen sistemler bile çamur atma ve propaganda içine giriyordu. Yeni Cumhuriyet kendi kendini yok ediyordu. Leia Organa’nın pelerinine kan bağından sıçrayan kan bulaşmıştı artık.

Kitap bitmeden sırra münafık olmak ise beni ayrıca mutlu etti. Çünkü ilerisinde yaşananlar kitabın isminin hakkını verecek cinstendi.

Bütün hikayeler biter. Bütün zincirler bir gün kopar. Bu hikayenin zinciri ise en başta kopmuştu. Leydi Carise haftalarca süren ritüeller sonunda hükümdarlık senbollerini almıştı. Leia Organa kendi hikayesinin zincirlerini, Leydi Carise’yi Birren’e yollarken kırmıştı. Çünkü orada, o gezegenin salonunda, eski hükümdar Lord Mellowyn’den kalan önemli şeyler vardı. İçlerinden bir tanesini çok öncesinden görmek bile isterdi. Kitabın asıl okunacak kısımlarına gelirken, bilinmeyen bazı cümleler duymak ve bunun için bile kitabın filminin çıkmasını desteklediğimi söylemek istiyorum.

Leydi Carise hazine odasında bir kutu buluyor. Leia Organa’ya yazıyor bu kutu üstünde. İçinde bir şarkı çalıyor, tüm kitaba eşlik eden.

Mirrorbrigth, parlar ay, ateşin közleri gibi narin

Ay Mirrorbrigth olduğunda…

İlk Düzen Nasıl Şekillendi?

Şarkının devamı olmasına karşın, alıntılar konusunda yayıncı firma ile sorun yaşamak istememeden dolayı yazmadım. Bilindiği üzere Alderaan’ın bir uydusu bulunmamakta. Kitapta yine bundan bahsediliyor. Şarkıda bolca ay sözcüğünün geçmesi burada yatan anlama odaklanmamı sağladı. Ölüm Yıldızı Alderaan gezegenine yaklaştığında, Alderaan’lılar şarkılarda yer alan ayın bir diğer adı mirrorbrigth efsanesinin geldiğini haykırırlar. Ayrıca mirrorbright, Alderaan da yer lana bir yerin ismidir. Orası ise Leia’nın bebek iken getirildiği yerdir. Mirrorbright, Ölüm Yıldızının parlak ışığının, hayallerin alevlere düşmesini anlatır. Çünkü Ölüm Yıldızının marifetini Bail Organa bilmektedir. Bu ay, mirrorbright, gezegenin sonuydu. İlginç olan, yıllar sonra Leia Organa’nın gemisinin adı Mirrorbrigth olmasıdır. Bu yüzden göndermeler evreni Star Wars evrenini seviyorum arkadaşlar. Bu yüzden bu kitap olmalıdır pek tabii sinema filmi.

Daha sonra Leydi Carise mevcut kartellerin ve daha fazlasının gerçek planlarını görmeye başlar. Leia Organa ve ekibi kartellerin planlarını senatoda ortaya çıkarıp yaptırım uygulanması adına birçok göreve çıkmaya başlar. En tehlikesi ise neredeyse Leia’nın ölümü ile sonuçlanacaktır. Ransolm Casterfo ise kendi araştırmalarına devam eder. Bu sırada senatoda Baş Senatör oylaması başlayacaktır. Joph ve Greer kitabın bu kısmında benim için önemsiz detaylar olmaya başlarlar. İlk Düzen kelimeleri ilk kez geçmeye başlar. Kan Bağı isminin hakkını verecek bir propagandaya denk gelir. Leia Organa tüm galaksiyi kucaklarken hiç beklemediği birisi tarafından ihanete uğrar. Leia’nın gerçek kimliğini sırf Birren’in hazineleri için yemin etmiş olan Leydi Carise yerine, oyuna getirdiği Ransolm Caterfo açıklar. Tüm galaksi önünde, Leia Organa ise düşündüğü tek şey özlediği, özlem duyduğu ve kendisinin inandığı tek babasının otuz yıl önce kaydettiği holo görüntüsü olur. İşte yazar bu an için araya her ne kadar sıkıcı ama gerekli olaylar koysa bile, kitap okunmaya değmiş olur. Ayrıca kitap yazarının Leia’nın ağzından bu gerçeği söyletmesi ise oldukça güzel olmuş. Şayet ileride galaksi için Leia’ya azalan desteğin önemli bir göstergesi olacaktır. Bütün olanlara rağmen Leia aslında bir bakıma istediği tatili elde edecekti. Han ile geçireceği tatili. Fakat işler istenildiği gibi gitmeyecekti. Rinnrivin Di mevzusunu artık senato desteği olmadan çözecekti. Bunu yapmak istemesinin tek sebebi ise Cumhuriyet’e olan inancıydı, sevgisiydi. Kartellerin sıradan bir suç örgütü olmadığını anlamıştı. Karşılığında neler yapılabilirdi? Büyük bir orduyu, ordunun bulunduğu merkez içine gömmek. İşte böylesine bir plan ancak gözü pek bir senatöre yakışırdı. Yazarın Ransolm’un buralarda düşürdüğü kibir bataklığı ise iyi olmuş. Onun tutuklanması yaşanan olayların üzerine suç olarak kalması. Detaylar ağır spoiler içerdiği için kitap ile elde edebilirsiniz. Neyse, Leia her şeyi yoluna koyarken son cümleler ise Güç Uyanıyor da yer alan Asi Filosunun büyüklüğünün nedenini açıklıyor. Asi İttifakı yeniden kuruluyor, bu yüzden filo içinde yer alan X-Wing sayısı kısıtlı ve şimdiden galaksinin en önemli iki sözü edilmişti. Birer kanun kaçağı gibi yaşayıp gerekirse devlet desteği olmadan, bazı kanunlar esnetilerek İlk Düzen oluşumuna karşı savaşacağız.

Yeni Cumhuriyet için güneş batarken, Direnişin tekrar yükselme vakti geldi.

Bazı yerlerde X-Winglere X-Kanatlılar olarak hitap edilmiş. Her ne kadar söylemesi hoş gelse bile orijinal isimden sapılması kötü olmuş bu belirtmekte fayda var.

Yeni Cumhuriyetin karmaşasının yanında gerekliliği bile güzel vurgulanmış. İmparatorluğun zulmünden sonra Yeni Cumhuriyet galaksiyi birleştiren yegane bir oluşum olarak öne sürülmüş.

3012 kelime… Sözlerim, yazılarım ve harcadığım zaman bir aşka bir sevgiye harcandı. Yıldız Savaşları külliyatına olan sevgime. Sanırım bu yazıyı en güzel şu cümle ile bitirebilirim. Güç sizinle olsun.

Yunus Emre Atalay