Star Wars: Darth Bane – Yıkım Yolu Kitabı

Galakside bilinenden önce, Eski Cumhuriyetten bin yıl kadar önce Sith ve Jedi mensubu canlıların kol gezdiği bir döneme uzanıyoruz. Korriban gezegeninden yükselen Sith’le galaksinin koruyucuları olan Corusant gezegeninden yükselen Jedi’lara karşı savaşıyorlardı. Şimdi bu sonu gelmez savaşların sonunu getirecek Darth Bane’in önce padawandan ustalığa yükseliş hikayesinin yer aldığı Yıkım Yolu kitabını inceleyeceğiz.

Kitabın ismine değineceğiz ve sonuçlarını hep beraber irdeleyip, okunurluğu hakkında yorum yapacağız.

Güç’ün sana sunduklarını düşündükçe, çıldırabilirsin. Kendini üstün görebilirsin. Birden kendini tüm canlılardan üstün görürsün. Bunun bir lütuf olduğuna inanırsın. Diğerlerini yönetmek için bir lütuf. Güçlünün güçsüzü yönetmesi gereken bir lütuf. Dessel bunun farkına vardığında, zayıflıklarını çoktan yok ettiğini düşünüyordu. O kortosis çıkarırken bile güçlüydü. Yaptığı her bir işin bir amacı vardı. Hayatı her zaman amaçlar üzerine inşa edilmişti.

Lord Kaan ve takipçileri

Darth Bane gibi bir karakterin oluşabilmesi için daha güzel bir ortam oluşturulamazdı. Yazar Dessel’in gelişiminde şiddet kullanmıştı. Dessel, babası ve diğer büyük cüsseli varlıklar tarafından şiddet gören bir çocuktu. Karanlıktan şiddet görüyordu. Sonunda ise ona alışmış ve şiddetine umursamaz olmuştu. Karanlık onu korkutmuyordu. Babasına alışmış ve ondan korkmaz olmuştu. Çünkü öfkesini amaç yapmış ve babasının canını almıştı. Galaksinin en zor çıkarılan kortosis madeninden şiddet görüyordu. Onun zamanını tüketiyor ve vücudu harap ediyordu. Kortosis madeninden korkmamayı öğrendi ve sonunda bu vücudunu harap eden çalışmayı kas yığınına dönüştürecek bir amaca çevirdi. Diğer cüsseli çalışanlardan şiddet görüyordu. Amacını bu çalışanları bertaraf etmek için kullandı.

Yıkım Yolu

Yıkım Yolu olarak adlandırılan şey Darth Bane yani Dessel’in Valcyn ile bir sistemde Rakata Tapınağı bulup orada keşfettiği bir hologramdan öğrendiği güçlerdir. Bu güçler Dessel’in aklında mevcut düzenleri yok etmek için bir yola dönüşecektir.

Kitap Karanlık Lordlar ile Jedi arasında yer alan savaşın ilk detayları ile başlıyor. Yüzyıllarca birbiri ile savaşmış Sith’ler artık tüm dikkatlerini düşmana yöneltmek için Karanlığın Kardeşi adı altında bir oluşuma giderler. Lord Kaan’ın simgesel olarak liderlik ettiği bu oluşum tüm Sith’leri eşit kabul ederek Korriban üzerinden Jedi ordularına karşı bir savaş başlatır. Bu savaşın ortasında ise konu Dessel karakterine gelir ve onun macerasına tanık oluruz. Kitap acımasızlığın vücut bulmuş hali. Bu vücudu Dessel idare ediyor. Her şeye rağmen kendine amaçlar edinmeyi başaran Dessel, kitap boyunca kendi eğitimini bile tamamlamaya lüzum görmüyor.

En Aydınlık Yıldızlar Bile Söner

Yıldızlar gözünüzün önünde, yaşayan canlılara hizmet veriyor. Doğruyor, büyüyüp gelişiyor sonra tekrar ölüyor. Karanlık Taraf bile hizmet için bir araç. Darth Bane bunun farkına Apatros’dan çıktığında anlıyor. Anladığını zannediyor. Güç’ün farkındaydı, içinde büyüyen şey kalıbına sığmıyordu ve kendisi daha fazlasını istiyordu. Böylesine bir karakteri elbette en zor yollardan özgürlüğe kavuşturmak gerekti. Yazar bu konuda hikayenin başında ustalığını konuşturmuş. Sabacc oyununda özgürlük için Cumhuriyet binbaşısı ile kağıt oynaması bunun kanıtıydı. Devam kitaplar olduğunu düşünürseniz, karakter gelişimi için yavaş yavaş işlenen bu sahneler size sıkıcı gelebilir. Fakat sabrederseniz elbette Güç’ün inceliklerini göreceksiniz. Kitapta aslında Dessel’in en yakınında bir kişi olmuştu. Groshik adında bir Neimoidia’lı. Ne babası ne dostuydu. Fakat her şeye rağmen Dessel’e yardımı dokunmuştu. Bütün kötülük ve öfkesinin altında Dessel’in kanı ilk kez bu adama ısınmıştı. Apatros’da bulunan tek barın işletmecisiydi.

Apatros da ORO isimli bir şirket maden işi ile uğraşıyordu. Sert kuralları ve çalışanları zamanla borca yiten yöntemleri vardı. Böylece çalışanlar bir gün Cumhuriyet ordusunda veya başka işler için kullanılması gerektiğinde borçları karşılığında hizmet veriyordu. Aslında herkes bir bakıma zor şartlardan kurtulmak adına kendi kendine gönüllü oluyordu.

Dessel’in Seçimi Hakkında

Yazar Darth Bane’in seçimini çok önceden kitapta göstermekte sıkıntı duymamış. İnanın herhangi bir zararını ben görmedim. Kelimeler veya karakterin davranışları çok oturaklı geliyor. İnsanın okudukça okuyası katlanıyor. Dessel öfkeye inanıyor. Maden çalışanları droid olarak tanımlıyor. Böylesine bir ortamda Dessel gibi Güç’e duyarlı insanı ancak öfke ayakta tutabileceğini anlıyoruz.

Böylece onun hikayesi başlıyor. Gelecek yüzyıllar onun etkisi altında kalacak ve yaptığı her seçim Galaksiye barış, savaş ve savaş ile kan getirecekti.

Ulubore ve Dessel

Sith taraflarında resmen yer almadan Karanlığın Kardeşliği ordusunda görev alıyor. Yazar Kardeşlik içinde yapacağı hamlelerden önce Dessel’i bazı testlerden geçiriyor. Böylece Kardeşlik içinde yapacağı her hamleye bizim bir mantık katmamıza neden oluyor. Bulunduğu bölüğün komutanı ile ters düşüyor. Öylesine bir sinirden veya anlaşmazlıktan dolayı değil. Gloom Walkers, bir çölde düşman üssüne saldırı için bizzat Ulabore’den emir alıyor. Dessel’in yani Ben’in bulunduğu grup buna itiraz ediyor. Gündüz vaktinin saldırmak için tehlikeli olduğunu dile getiren Des, sükunet sonra şiddete başvurarak (bu Ulabore’ye yumruk atmak oluyor), taktiksel amacını ortaya koyuyor. Peki bir kitap incelemesi için bu detayın ne önemi var? Dessel kitap boyunca yaptığı her seçim bulunduğu duruma ayak uydurarak gerçekleştiriyor. Bunu anlamamız için yazar, Dessel’in başından taktiksel bir macera geçiriyor. Böylece karakterin düşüncelerine inen bir havuz oluşturuyor. İstediği kadar su dolduruyor ve bizlere yüzme fırsatı sunuyor. Suyun yüzecek kadar temiz olduğuna yani yazılanların okunabilir olduğunu düşünüyorum. Bu arada yer alan diğer karakterler genellikle Dessel’in gelişimi adı altında canlarını verirken, Dessel kendini Karanlığın Kardeşliği içinde buluyor.

Dessel’in Sith’ler Tarafına Geçmesi

Galaksinin en yoğun nüfusuna sahip Cumhuriyet içinde aranıyor damgası ile yaşıyor olmak zor geleceğinden, yazar kıs ve öz bir yöntemle Dessel’i Sith’ler tarafına çekiyor. Apatros’a asker kazanmak için gelen Cumhuriyet binbaşısı ile güzel bir Sabacc oyunu oynat. Sonra bir Cumhuriyet askerini öldür. Kısa ve öz yöntem ile Dessel özgürlüğüne kavuştuğunda içinde var olan Güç’e anlam katmak için Sith’ler tarafına geçir. Karanlığın Kardeşliği ise böyle bir potansiyele asla hayır demiyor. Onu birçok askeri operasyonla sınıyor ve aralarına alıyorlar. İşte galakside bir kez daha Sith’ler için bir umut doğuyor.

Başarıdan başarıya koşan Dessel, Lord Kopecz tarafından Korriban’da eğitime alınıyor. Güç hakkında yazılan diyalog ise kitap için yerli yerinde. Güç’e bakış açısına gelince abartı olarak tanımlıyor. Yani Darth Bane olacak bir karakter bile Güç hakkında bilgi sahibi olmadıkça onu abartı olarak tanımlayabiliyor. İşte Star Wars’ın içinde yer alan temel bu. Bizim inandığımız temel. Usta olmadan ve eğitime inanmadan Güç’ün inceliklerini bilememe inancı. Yazarın bir diğer hamlesi ise Dessel’in bu öğrenme inceliğinin farkına varması olayı.

Dessel ve Eğitim Süreci

Yazar uzun ve derinlemesine bir konu olarak Ben’in eğitimine önem vermiş. Işın kılıcı ve Güç eğitimini her açıdan inceleyip karaktere uygulamış. Eğitim süresince Güç hakkında şaşalı kelimeler söylenmiş, savaş konusunda iddialı sözler sarf edilmiş. Genelde bazı yerler kendi kendini tekrar etse bile seri bir kitap olduğu düşünülünce önemsenmiyor. Darth Bane üçlemesine zaten tüm seri kitabı okuyabileceğini düşünenler ancak başlarlar. Karanlığın Kardeşliğine hizmet edecek padawanlar arasında eğitimi başlayan Dessel ilk olarak kendi içinde yer alan kudrete tanık oluyor. Bunun gelişimi haftalar sürüyor. Aynı anda aldığı hızlı bir ışın kılıcı eğitimini,  kortosis madenini çıkarırken kazandığı kasları ile zorlanmıyor. Bir dönem Dessel’in Güç eğitiminde yazar zayıflık belirtileri eklemiş. Işın kılıcı eğitiminde ona eksik şeyler katış. Kitapta açıkça belirtilen bu kısımlar karakterin Güç elinde olmasına rağmen her zaman daha fazlasını istemelisin düşüncesine sahip olmasını sağlamış. Böylece biz okuyucuya neden hep daha fazlasını istiyor,  sorusuna yanıt getirmiş.

Dessel’in Darth Bane Olma Süreci

Bütün yaşayan canlıların ortak özelliğidir korku. Dessel’in birçok korkusu vardı. Ölüm ve yenilgi korkusu gibi. Fakat zamanla bunu lehine çevirecek bir araca çevirme yöntemi bulmuştu. Bu yöntem öfke ve ızdıraptan geçiyordu. Madenlerde babasına olan korkusunu öfkeye çevirmişti. Sith’lerin arasına Güç’ü en iyi şekilde kullanabileceğinden dolayı geçmişti. Yine öldürdüğü Cumhuriyet askerinin bunda bir etkisi vardı. Karanlığın Kardeşliği arasında yer almak için Korriban’da yer alan Sitn Tapınağında eğitim görmeye başladı. Burada diğer öğrencilere karşı korkusunu öfke ile birleştirerek başarılar elde etti. Artık karşılaştığı her duruma öfkesini kullanmayı ihmal etmeyen Dessel merhametten yoksun bir canavara dönüşmüştü. Kitapta zor kaldığı bir anda sırf yaşam enerjileri kendini hayatta tutsun diye öylesine öldürdüğü kişiler bile vardı.

Amaç, yaşamak. Amaç, öylesine öldürmek değil. Amaç güçlünün güçsüzü yönettiği bir ortam sağlamak.

Dessel, Sith’leri tanıdıkça ve onların geçmiş tarihini öğrendikçe, bazı şeylerin yanlış gittiğini düşünmeye başladı. Eğitim sürecinde gelişen bu düşünceleri, Sith’ler içinde yer alan yerini şekillendirmeye başladı. İlk olarak eğitim sürecinde bazı rakiplerine karşı yenilgiler ve zaferler aldı.

Kitapta bunların derinine inen bir çırak gördük. Daha sonra kendi gücünü zorlu bir süreçte keşfederek eksik kalan yanlarını mevcut ustalardan öğrenemeyeceğini idrak eder birini gördük. Karakter gelişimi için önemli detaylar barındırıyordu. Rule of the Sith kuralı olarak bilinen kuralı getiren kişi olduğu düşünülünce her detay önemliydi. Darth Bane eğitim sürecinden ayrıldığında Sith Lordları tarafından aranan bir potansiyele sahip olmuştu artık. Korriban da yer alan Kara Lordlar vadisine gitmiş ama aradığını bulamamıştı.

Ruusan’da yapılan savaşta Işığın Ordusunu simgeleyen tasvir

Aynı süreçte savaş devam ediyordu. Lord Kaan, eğitimleri bitmemesine rağmen bütün çırakları Ruusan’da yapılan savaşa katılması için emir vermişti. Aynı anda haber Dessel’in kulağına gitmiş ama umursamamıştı. Yazar her an ve saniyeyi özenle yazmıştı adeta. Kitapta Darth Revan’a yer verilmesi ise ayrı güzel bir noktaydı. Kitabın eksik kalan yanı Işığın Ordusunu oluşturan Jedi veya Karanlığın Kardeşliği takipçilerinin aşırı derecede vizyonsuz ve demode gösterilmesiydi. Tek bir kişinin yükselişi için bir tek aşağılanmadıkları kalmıştı derken; Lord Qordis Dessel’den nasibini almıştı. Korriban Tapınağında geçen bazı diyaloglar beni üzmedi diyemem. Yazar galaksiyi öyle bir sembolize etmişti ki; Galaksi adeta yeni kan arıyormuş gibi gösteriliyordu. Bütün bunların yanında bu incelemede yer alan kelimelerin hiçbiri bu kitabı size tasvir etmek istediğim kelimeye veya cümleye sahip değil.

Klon Savaşları animasyon dizisinde gösterilen Ruusan.

Kopecz & Bane:

İki karakterin birbiri ile uyumu ve eğitim sürecinde Kopecz’in diğer Sith’ler ile kıyaslandığında daha bilge davranması kitabın en güzel kısımlarıydı. Kopecz’in sonuna doğru giden süreç ele alındığında bile sadece Dessel’i hafife aldığı için ölmesi ise satırlar okunduğunda hayal dünyamıza uygunluğu ile beni şaşırttı. Eğittiğiniz genç ile aylar sonra savaşıyorsunuz ve onun size denk olduğunu anlıyorsunuz. Sonuç olarak Dessel’in dediği gibi;

Gerçek bir sith gibi düşünmüyorsunuz!

Dessel hileye başvuruyor ve Kopecz’i alt etmeyi başarıyor. Kopecz için yazılan satılar, kitabın en değerli kısımlarıydı.

Bane & Qordis:

Can sıkan Qordis muhabbetleri kıyaslanınca, Lord Kaan’ın neden Korriban Eğitim Tapınağını Qordis’in emrine verdiği beni düşündürmeden etmedi. Gerek, Darth Bane karşısında acizce takılması. Gerek, en başlarda odasına kapanan bir güç kullanıcısı gibi gösterilmesi kitabın saçma olan kısımlarıydı. Güç’ün zirvesinde bilge ve yenilmez biri olarak Dessel’in karşısına sunulsa daha sonra güzel bir akıl oyunu ile alt edilse, hem kitap için hem Dessel’in Darth Bane olma sürecinde ki gelişimi için tadından yenmez bir etken olurdu. Zaten fiziksel özellikleri sıralanırken demek istediğimi anlayacaksınız.

Lord Kaan & Bane:

Korriban bir simge. Sith’lerin doğum yeri. Ruusan’da elde ettiğimiz zafer, Cumhuriyet ve Jedi’lara verilen en güzel cevaptır.

Aslında bu alıntıdan sonra kitabın resmen başladığını bilmenizde fayda var. Darth Bane’in hayatına. Onun gelişim sürecinde yaptığı acımasız ve zorunlu tercihlerin karakterinin oturmasında oynadığı önemli noktalara. Bir zamanlar Darth Revan’ın uyguladığı iki kuralına uzanan sürecin yeniden kafasında şekillenmesine. Kitap yorumları arasında ve Star Wars kitap incelemeleri içinde en zorlandığım kitap olduğunu itiraf ediyorum. Çünkü ayrıntısı çok, yapılan seçimler acımasız ve bunları iyi bir kefede sunmak istiyorum. Tarafsız bir eleştiri yanında Star Wars sevenlere ve sevecek insanlara bu evreni iyi tanıtmak istiyorum.

Kendini yavaşça içine çeken bir girdap gibi düşünün bu kitabı. Önce etkisi altında bırakacak bir savaş ve zafer haberi sonra o zaferin mimarlarını yakıp kül edecek yeni bir kıvılcımın doğuşu. Darth Bane’in Ruusan gezegeninde Jedi’ları açığa çıkarmak için ormanı yakma teklifi ise Karanlığın Kardeşliğinin çürümüşlüğüne en güzel cevaptı. Lord Kaan’ı yazar burada vasıfsız olarak bize sunuyor ve Bane’in asıl amacını göremiyor.

Sona doğru

Yıkım Yolu tabiri kitap için düşünülünce Karanlığın Kardeşliği için kullanılmış. Darth Bane’in amacı düşünce bombası ile hem ışığın ordusunu hem Karanlığın Kardeşliğini aynı yok etmekti. Bunu başardıktan sonra tek bir plana ihtiyacı kaldı, Jedi’ları kökünden kazımak ve kendini Sith’lerin varisi olduğunu ilan edenleri temizletmek. Kuracağı düzen ise aynen buna hizmet edecekti. Dış halkada yıllarca Sith’ler avlanacak ve Jedi’lara karşı bir savaş başlatılacaktı. Böylece yüzyıllar sonra Darth Sidious Cumhuriyet’i içeriden yıkacaktı. Dış halkada başlayan hikaye Corusant’a kadar uzanacaktı. İdealist varlıklar ele alındığında Star Wars Evreni sonu gelmez kahramanlarla dolu. Darth Bane yeni Sith’leri zayıf bularak, onlar tarafından aldığı eğitimi yarıda kesmiş ve sonra onları istediği gibi yönlendirmiştir. Peki sayın Star Wars Evreni yöneticisi, Lord Kaan’ı Darth Bane gibi bir potansiyel karşısında neden bir hamle yapmadığını soracak olursanız ne cevap verirdim.

Aslında hamlesini yapıyor ama Dessel’i öylesine hafife alıyordu ki, varlığından bile haberi yoktu denilebilir. Gerçek potansiyelini Kopecz’i öldürdüğünde anlıyor. Fakat Dessel’in zeki hamlesinden asıl planına odaklanmıyor. Zaten hali hazırda bir savaş kafasını meşgul ederken kardeşlik sistemine sadakat yemini eden Dessel’i böylece görmezden geliyor.

Onur yalandır. Tutku vardır. Bu beni hayatta tutar.

  • Darth Bane
Lord Hoth tasviri

Farfalla ve Lord Hoth

Aydınlık tarafın iki önemli lideri. Farfalla daha gerçekçi bir rolde iken Lord Hoth’un Karanlığın Kardeşliği karşısında yürütülen savaşa liderlik etmesi, kabul edilebilir bir noktaydı. Kafası savaş ile karışmış ve yüzlerce ölüm görmüş bir lider, kendisi ile aynı seviyede yer alan kardeşlik karşısında yaşadığı çaresizliğin bir nedeni oluyor. Güçlüler fakat bunun farkında değildi. Lord Hoth ve Farfalla çekişmesi askeri kötü etkilerken ayrıca Farfalla’nın bu çekişmede kitapta gurur yaparak savaş alanından ayrılması, desteğini Lord Hoth’dan çekmesi, Aydınlık Tarafın kırılgan noktasını göstermekte güzel bir çalışma olmuş.

Darth Bane’i emri ile Sith Filosunun saldırısı…

Teknoloji olarak çok geçmişe odaklanmıyoruz. Bütün evrende yer alan Sith’ler ve Jedi’lar tek bir gezegene toplanmış. Lord Kaan gibi biri bile böylesine ufak bir hata yapmaz. Filo ile kurulacak iletişim ağını serbestçe neredeyse herkesin girip çıktığı çadırın girişine koymaz. Ama yazar sırf kardeşliğin etkinliğini zayıf göstermek için, bir Sith Lordunu herkese güvenen bir konuma getirtmiş. Bazı arkadaşlar Lord Kaan ve kurduğu düzeni olumlu karşılasa da benim görüşüm iyi bir otoriteye sahip Sith’lerdir. Yıkım Yoluna karşı değilim ama tarafı da değilim. Güçlü bir Sith Lideri etrafında toplanan karanlık taraf takipçileri ile Cumhuriyet’e karşı savaşılabilir. Bunun eğlencesi ise daha çok olur. Bu düşünceme ise kitap en iyi şu şekilde cevap veriyor. Karanlık Tarafın, tek bir liderinin olması, o lider öldükten veya öldürüldükten sonra bizim dağılmamıza neden oluyordu.

Bu yüzden Karanlığın Kardeşliğini geleceğimiz için kurdum.

Kitapta bazı karakterlerin detaylarına yer yer verilmesi, onlar hakkında yer alan hayal gücümüzü sınırlandırmış. Fakat, İnternet üzerinden çizimlere yani tasvirlere baktığımızda karizmatik Sith’ler görüyoruz. Sith’ler gizemli korkunç yaratıklardan karizmatik savaşçılara dönüştürülmüş oluyor. bu bilginin tercümesi. Diğer küçük karakterlere gelince, Githany, Rage veya Fohargh sık sık bahsedilsin, bahsedilmesin değinmeye değecek cümleler hatırlamıyorum. Başka bir incelemede görüşmek üzere güç sizin ve karanlığa gönül verenlerin üzerinde olsun.

Yunus Emre Atalay