Darth Bane

darth-bane-sw-evreni

Darth Bane bin yıl önce, ”Yeni Sith’ler”in jedilar ve Cumhuriyet’e karşı neredeyse bin yıldır savaştıkları bir dönemde yaşadı.

O günlerde birbirlerine düşmüş olmalarına rağmen çok sayıda Sith Lordu vardı ve bunların da sayısız yardımcıları, askerleri vardı emirleri altında. Bane karanlık tarafı ve Sith yolunu Lord Qordis’in rehberliğinde öğrendi.

Zamanla kendi kaderinden o kadar emin bir hale geldi ki resmi olarak öğrenciliğini tamamlamaya bile zahmet etmedi. Bane inanıyordu ki, liderlik onun doğuştan hakkıydı ve rütbeler ile hiyerarşilere ayıracak sabrı yoktu.

Darth Bane herkesten çok da Sith lordlarının lideri olan Lord Kaan’ı küçümsüyordu. Zalim fakat korkağın teki olan Kaan, ruhundaki bu zayıflığı gizlemek için ”güçlülerin tarafından yönetilme” felsefesinin üzerinde duruyordu. Bane onun liderliğine tehdit oluşturuyordu, ve bir jedi birliğine karşı savaştan hemen önce rakibini zehirletti. Darth Bane savaş alanında yere yıkılıp kaldı. Kaan’ın Sith Ordusu, Karanlık Kardeşliği onu ölü diye bırakıp gittiler.

Fakat Bane hayatta kaldı. Hiç birşey olmamış gibi Karanlık Kardeşliği’ne geri döndü ve Ruusan’da Jedi Lord Hoth’un Aydınlık Ordusu’na karşı savaştı. Kaan Bane’in kurtulmuş olmasından huzursuz oldu, ama onun savaş konseyine katılmasına izin verdi.

Darth Bane Sith lordlarını eğer doğru şekilde uygulanırsa Aydınlık Ordusu’nu yok edecek çok agresif bir Güç tekniğini kullanmaya ikna etti. Sith Lordları ortak meditasyon için bir araya geldiler, fakat Bane’in kalbindeki korkunç öfkeyi hissedince teması kesiverdiler. Bu yüzden jediları öldürmek yerine Bane’in tekniği yemyeşil Ruusan’ın hemen hemen tüm ormanlarını yok edip gezegeni çolak bir araziye çevirdi.

Yenilginin eşiğine gelen Lord Kaan bütün düşmanlarını ”düşünce bombası” denilen ve etki alanı içindeki tüm yaşam enerjilerini emip yok eden intihar amaçlı bir Güç silahıyla yok etti. Kaan, tüm Karanlık kardeşliği ve Aydınlık Ordusu üyeleri bu felakette öldüler.

Fakat Bane yine, ve tek başına, hayatta kaldı. Gemisi Valcyn’le Ruusan’dan kaçıp Onderon’un ayı Dxun’a yöneldi. Yolda Qordis ve Kaan’ın ruhları Bane’e görünüp onu hainlikle ve müttefiklerini terk etmekle suçladılar, hatta Qordis Bane’in Dxun’a mecburi iniş yapmasına sebep oldu.

Dxun’da Bane üç bin yıl önce Exar Kun’a güçlerini kazanmasında yardım etmiş olan Dark Jedi Freedon Nadd’ın boş mezarını buldu.Mezarın soğuk çelik duvarları arasında da karanlık tarafın pek çok eski sırrını içeren bir Sith Holocron’unu keşfetti. Dxun’da bunları incelediği süre içinde orbalisk denilen tuhaf parazitik canlılar kendilerini Bane’in vücuduna yapıştırarak aynı zamanda damarlarına adrenalin de aşılayıp onu güçlendiren organik bir zırh oluşturdular. Dxun’da tek başına geçirdiği yıllarda Bane Güç, karanlık taraf ve Sith’lerin geleceği üzerinde yepyeni fikirler ve teoriler geliştirdi. Daha önce karanlık taraf çok seyrek bir şekilde yayılmış ve çok fazla sayıda Lord tarafından paylaşılmıştı. Üstelik bu çok sayıda Lord anlaşmazlığa ve kaçınılmaz olarak iç çekişmelere sebep oluyordu.

Bane kararını verdi. Bundan sonra asla ikiden fazla Sith Lordu aynı anda var olmayacaktı: yalnızca bir usta, ve bir öğrenci. Tıpkı üç bin yıl önce Exar Kun ve Ulic Qel-Droma’nın yaptığı gibi. Bane kendi öğrencisini Onderon’da buldu ve Sith Düzeni’nin bundan sonraki bin yıl boyunca sürecek geleneğini başlattı. Artık sabır ve kontrol her şeyden önemli olacak ve Sithler karanlıkta bekleyeceklerdi. Aradıkları fırsat eninde sonunda çıkacaktı.

Bane Sith Düzeni’ne bir gelenek daha kazandırdı. Artık bundan sonraki her Sith lordu onun ilk adı olan Darth’ı ünvan olarak alacaklardı.