Yıldız Savaşları külliyatında geçen tüm savaşlar ve ayrıntıları.
Kaptan Dofine Federasyon Savaş Gemisi’nin köprüsünde bir tabloyu inceler gibiydi. Onun için; siyah fonda yüzlerce yıldız ve droid savaşçısının birbirleri ile mücadelesini izlemek tüm koleysiyonuna göz atmaktan daha kıymetliydi. Yer yer ufak patlamalarla irtifa kaybeden droid savaşçılarının başarısızlıklarına rağmen, gemisinin kalkanlarına çarpan cılız lazer atışları ona güven vermekteydi.
Tey How, Kaptan Dofine’e döndü.
Tey How: “ Efendim, güç kaybediyoruz…. Ana reaktörde bir sorun var.”
Dofine: “İmkansız! Sanmıyorum…”
Ric Olie Naboo Savaşçısı kokpitinden hayretler içinde Federasyon Savaş Gemisi’nin köprüsünden başlayıp diğer bölümlerine sıçrayan patlamaları izliyordu.
Bravo İki: “O neydi? Gemi içeriden patlıyor.”
Ric Olie: “Bilmiyorum, onu biz vurmadık.”
Bravo Üç: “Bak! Bizden biri. Geminin hemen dışında!!!”
Anakin Skywalker Federasyon Savaş Gemisini yok ettiğinde henüz 9 yaşındaydı. Büyük bir coşku ile, patlayan federasyon savaş gemisinden uzaklaşıyordu. İlk savaşını kazanmıştı fakat gerçekleşen yıkımların, yaşamını yitiren varlıkların çektikleri acıların henüz farkında değildi. Oysa ki Galaksi binlerce yıldır yüzlerce savaşta acıyı, nefreti ve ihtirası görmüştü…
Sistemlerin tüm kaynaklarının seferber edilmesini, cumhuriyetlerin yıkılmasını, imparatorlukların kurulmasını ve sadece bir planın parçası olan amaçsız savaşları görmüştü…
Gücün karanlık tarafı ile aydınlık tarafı arasında defalarca çekilen ışın kılıçlarını, yok olan filoları ve sistemleri görmüştü…
Ve göreceği daha çok şey vardı..
Çünkü Galakside savaş hiç bitmez, güce ulaşmanın bir aracı olarak kaçınılmaz olan gerçek sondur. Hedeflenen yada mecbur kalınan gerçek bir son: Savaş
