Amiral Daala

Büyük Amiral Thrawn gibi düşmanlar usta bir dejarik oyuncusu gibi üç hamle sonrasını önceden planlayıp ona göre savaş yürütürlerken, Amiral Daala hedeflerinin üstüne yaralı bir nek’in öfkesiyle çöküyordu. Vahşi ve ne zaman ne yapacağı önceden kestirilemeyen Daala, Yeni Cumhuriyet’in karşılaştığı en tehlikeli düşmanlardan biriydi.

Daala yanlış çağda doğmuştu. Eski Cumhuriyet zamanında olsaydı stratejik yetenekleri kaydedilip geliştirilir ve yok edici hırsı yumuşatılarak örnek bir filo komutanına çevrilebilirdi. Fakat İmparator Palpatine hoşgörüsüzlüğe ağırlık veren bir kültür yaratmaya çalışıyordu. İnsan olmayan ırklar gibi kadınların da askeri hiyerarşide yükselebilmeleri imkansız gibiydi. Daala yetenekleri sayesinde genç yaşta prestijli Carida Akademisi’ne kabul edilmişti, ama buradaki övgüye değer başarıları nadiren kaale alındı. Fakat bu sadece Daala’nın daha da hırslı ve aman vermez olmasına sebep oldu. Aldığı yoğun eğitim sayesinde, hayallerini gerçekleştirebilmek için terkettiği eski sevgilisi Liegeus Vorn’la ilgili anılarını da geçmişe gömdü.

Mezun olduktan sonra, sınavlarda aldığı yüksek derecelere rağmen sadece önemsiz idari işlere atandı. Daala buna tahammül edemedi ve sahte bir bilgisayar kimliği yaratarak stratejik oyunlara katıldı, Carida’nın en yetenekli taktisyenlerini de yendi. Moff Tarkin bu esrarengiz subayı merak edip araştırdığında Daala’nın gerçek kimliğini keşfetti ve onu Carida’dan çıkartıp kendi kanatları altına aldı-hem askeri bir danışman, hem de daha kişisel birşey olarak. Tarkin’in Motti ailesinden bir kadınla evli olmasına rağmen Daala onun sevgilisi oldu.

Tarkin, Dış Halka Bölgeleri’ndeki yüksek yetkisinden yararlanarak Daala’yı filo amirali rütbesine yükseltti. Böylece İmparatorluk Filosu’ndaki ilk kadın amiral olmuştu. Yeni yapılmış dört Imperial sınıfı yıldız destroyeri-Hydra, Basilisk, Manticore ve bayrak gemisi yaptığı Gorgon da emrine verildi.

Etkisini ufak ufak göstermeye başlayan Asi İttifakı’na karşı savaşa katılmayı istiyordu, ama Tarkin ona ve filosuna Kessel yakınlarındaki bir karadelik topluluğunun içinde gizli olan Maw Üssü araştırma tesislerini korumasını emretti. Burada İmparatorluğun en iyi mühendisleri Ölüm Yıldızı ve başka yeni silah projeleri üzerinde çalışıyorlardı. Yeni bitirilen Ölüm Yıldızı’na gitmek için Maw’dan ayrılmadan hemen önce Tarkin Daala’ya kendisi geri dönünceye kadar beklmesini ve üsten ayrılmamasını emretti.

Fakat Tarkin asla geri dönmedi, Ölüm Yıldızı’yla birlikte yok olmuştu. Maw’ı başka bilen yoktu, karadeliklerin etki alanı yüzünden dışarıya sinyal gitmediği için dış dünyadan hiç bir haberleşme de içerde duyulamıyordu. Daala ve 4 yıldız destroyeri tam 11 yıl boyunca beklediler ve bu süre içinde Amiral mürettebatının sıkıntıdan delirmelerini önlemek için elinden geleni yaptı. Nihayet, Endor’dan yedi yıl sonra bir İmparatorluk mekiği Maw üssüne girdi, ama o da sadece Kessel’den kaçan Han Solo, Chewbacca ve Kyp Durron’u taşıyordu. Daala onlardan sadece Tarkin’in ölmüş olduğunu değil, İmparatorluğun da yıllar önce çöktüğünü ve şimdi geriye sadece dağınık, birbirlerini yiyen artıklar kalmış olduğunu öğrendi. Galaksi değişmişti-ama hiç beklenmedik bir şekilde. Buradaki görevinin bittiğini ve kaybedecek bir şeyi olmadığını anlayan Daala, dört yıldız destroyeri ve Tarkin’in yokluğunda mühendislerin geliştirdiği Sun Crusher adlı korkunç silah ile Cumhuriyet gezegenlerine karşı rastgele bir terör seferi başlatmaya hazırlandı. Fakat Han ve arkadaşları Sun Crusher’la kaçtılar ve bu sırada Hydra’yı da yok ettiler. En güçlü silahını kaybeden Daala gene de kalan üç gemisiyle Maw’ı terketti ve kaçınılmaz olarak yok edilinceye kadar vurkaç saldırıları düzenlemeye başladı.

Daala Dantooine ve Mon Calamari’ye saldırdı, fakat elindeki kuvvetler çok az, isthbaratı çok eski ve taktikleri de yıllar öncesinden kalmaydı. Üstelik şansı da her seferinde kötüydü. İki yıldız destroyerini de kaybedip geriye sadece yaralı Gorgon kalınca Maw Üssü’nü sonuna dek savunmak için buraya döndü ve buradaki son savaş sırasında gemisiyle beraber yok olduğu sanıldı. Fakat kurtulmuştu ve Gorgon topallayarak Derin Galaktik Merkez’deki son İmparatorluk kalelerine çekildi.

Daala burada bir yıl boyunca tarafsız bir elçi gibi çalışarak birbirlerini yiyen beceriksiz savaşlordlarını güçlerini birleşmeye ve anlamsız iç savaşı durdurmaya ikna etmeye çalıştı, ama çabaları hiç bir sonuç vermedi ve sonunda Daala en güçlü on üç savaşlordunu öldürerek onların tüm kuvvetlerine el koydu. Burada tanıştığı Koramiral Pellaeon’u yardımcısı, yeni bitirilmiş Süper Yıldız Destroyeri Knight Hammer’ı da bayrak gemisi yaptı ve Cumhuriyet’e karşı tekrar saldırı hazırlığına girişti. Bu sefer elinde gerçek bir filo vardı. İlk hedefi Yavin IV’teki Jedi Akademisi oldu.

Fakat gene şanssızdı. Savaş umulmadık bir şekilde gelişti, ‘acemi jedi büyücüleri’ hiç beklenmedik yetenekler sergilediler ve Callista adlı bir jedi da sabotajla Knight Hammer’ı yok etti. Cumhuriyet’in yine öldü sandığı Daala güçlükle de olsa kurtuldu ve bu fiyaskodan sonra tüm yetkilerini Amiral Pellaeon’a devrederek Meridian Sektörü’ndeki Peduccis Chorios’a çekildi. Burada kendisi gibi, İmparatorluğun eski ideallerine sadık olan ve bu şekilde sessiz bir yaşam sürdürmek isteyen bir grup yerleşimcinin başkanı oldu.

Aradan bir yıl geçti, ve Daala Pellaeon’un İmparatorluğunun faaliyetlerine karışmadı. Fakat Endor’dan 9 yıl sonra Moff Getelles adlı yolsuz bir İmparatorluk bürokratı, Meridian Sektörü’nü ele geçirmek için ölümcül Death Seed hastalığını yayınca buna tahamml edemedi. Sırf bu yüzden emeklilikten çıktı ve kendisine sadık kuvvetlerle Nam Charios Savaşı’nda Cumhuriyet gemilerine yardım ederek Getelles’in filosunu yenilgiye uğrattı. Bu olaylar sırasında yıllardır görmediği sevgilisi Liegeus Vorn’la da tekrar karşılaştı.

Yardım için minnettar olan Cumhuriyet, Daala’nın serbestçe gitmesine izin verme hatasını yaptı. Daala zaferin tadını almıştı ve daha çok istiyordu, bu yüzden Endor’dan 11 yıl kadar sonra Derin Galaktik Merkez’e dönerek burada kalan İmparatorluk birliklerinin komutasını aldı ve Pellaeon’un Dış Halka’daki İmparatorluğundan ayrı olarak kendi gücünü tekrar çoğaltmaya başladı. Birkaç yıl sonra, Corellia İsyanı’ndan önce Pellaeon kendi bölgesinden Cumhuriyet’e son büyük saldırısını başlatınca Daala da Derin Galaktik Merkez’den çıkıp saldırıya başlattı. Fakat artık Cumhuriyet Filosu çok güçlüydü ve İmparatorluğa karşı savaşmada da uzmandı. General Garm Bel Iblis’in filosu Daala’nın gemilerini darmadağın etti ve son bir karşılaşma sırasında da onun bayrak gemisi Scylla’yı bir çift CC-7700 kütle çekimi fırkateyni yardımıyla köşeye sıkıştırdı. Daala’nın bir sonraki hamlesini tahmin edebilseydi, belki onu yakalayabilirdi. Daala yaralı gemisiyle hiperuzaya kör ve çok tehlikel bir sıçrayış yaptı ve bir daha da ondan haber alınamadı. Fakat Yeni Cumhuriyet İstihabaratı artık eline kesin bir delil geçmeden onun ismini tehditler listesinden silmemesi gerektiğini öğrenmişti.